aynı olan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

aynı olan



"aynı olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aynı olan concurrent s.

"aynı olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 313 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
aynı doğrultuda olan parallel s.
General
aynı türden olan congener i.
dini aynı olan kimse coreligionist i.
birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri spouse i.
aynı türden olan şey homogenesis i.
aynı ülkeden olan fellow countryman i.
akran/aynı yaşta olan agemate i.
dini aynı olan kimse co-religionist i.
hala aynı rütbede olan gözden düşmüş subay reformade [obsolete] i.
aynı anda dört eşi olan kimse quadrigamist i.
aynı veya benzer türden olan şeyler whatnot i.
aynı anda hem iyi bir eş olan hem de profesyonel bir kariyere sahip olabilen bir kadın wonder woman i.
kutsal görülen bir şeyin adıyla aynı olan, ondan türetilmiş veya o şeyin adını içeren ifade oath i.
aynı sınıfa ait veya benzer çıkarları ve hedefleri olan kimselerden oluşan birlik guild i.
birbiriyle aynı tür olan sekiz şeyden sekizincisi octuplicate i.
aynı kategorideki diğerlerinden farklı olan şey odd bod i.
iki kişinin normalde aynı olan eşyalarını ayırt etmek için armaya yapılan ilave ya da değişiklik difference i.
iki tarafında da aynı rakam olan domino taşı doublet i.
bir diğeri ile aynı yasal statüde olan kimse peer i.
birlikte var olan, aynı ya da benzer şeylerden oluşan grup platoon i.
aynı türden olan şey cogener i.
bir diğeriyle aynı fikirde olan kimse coincider i.
bir diğeriyle aynı rütbede olan kimse coordinate i.
değişen fenotipi gen kaynaklı fenotipi ile aynı olan canlı phenocopy i.
aynı fikirde olan kimse seconder i.
aynı zamanda olan contemporaneous s.
aynı anda birden fazla yerde olan omnipresent s.
aynı amaçlı olan collateral s.
kökü aynı olan cognate s.
aynı mesafede olan equidistant s.
aynı zamanda iyi ve kötü olan dulcamara s.
aynı anda birden fazla yerde olan ubiquitous s.
aynı yapılı olan homogeneous s.
aynı hizada olan flush s.
aynı derecede muhtemel olan equiprobable s.
aynı anda olan simultaneous s.
aynı zamanda olan concurrent s.
aynı zamanda olan equitemporaneous s.
aynı zamanda olan simultaneous s.
aynı fikirde olan agreed s.
kökeni aynı olan collateral s.
aynı türden olan congeneric s.
tabiatı aynı olan connatural s.
aynı türden olan congenerical s.
aynı familyadan olan congenerous s.
yumuşak ama aynı zamanda sakız kıvamında olan fudgy s.
tamamen aynı mahiyette olan tautoousian s.
aynı anda birden fazla yerde olan totipresent [obsolete] s.
aynı etkinliğin üç farklı aşamasında uzman olan triple-threat s.
aynı şekilde olan arthen [obsolete] s.
aynı anda birden fazla yerde olan ubiquarian [rare] s.
aynı anda birden fazla yerde olan ubiquitary [obsolete] s.
aynı fikirde olan undiscordant s.
aynı perdede olan unisonal s.
aynı çekim gücüne sahip olan unisonant s.
aynı şiddette olan unisonant s.
aynı fikirde olan unisonous s.
aynı isimde olup daha genç olan younger s.
ebeveynleri aynı olan (kimse) whole s.
aynı ayarda taklit ürün olan me-too s.
aynı fikirde olan harmonious s.
aynı veya benzer parçaları olan homoeomeric s.
aynı yapıya sahip olan homologous s.
aynı cinsiyetten olan kimseler arasındaki sosyal ilişkilerle ilgili homosocial s.
aynı cinsiyetten olan kimseler arasındaki sosyal ilişkilere ait homosocial s.
aynı hiyerarşik düzende olan horizontal s.
aynı bireyde erkek ve dişi üreme organlarına sahip olan monecious s.
aynı bitkide dişi ve erkek çiçeklerine sahip olan monecious s.
aynı anda hem dört kenarlı düşey bir prizmanın kenarlarına hem de yatay bir prizmaya paralel olan dilinimleri bulunan diprismatic s.
nedeni aynı olan identical s.
(bayram, tatil) her yıl aynı tarihte olan immovable s.
aynı ülkeden olan compatriot s.
aynı türden olan congenious s.
aynı anda olan conjugate s.
aynı kandan olan consanguined s.
aynı anlamda olan cosignificative s.
aynı zamanda var olan cotemporary s.
(bir şey ile) aynı olan coterminous s.
aynı aileden olan domesticant s.
aynı fikirde olan in agreement s.
aynı yönde olan parallel s.
aynı zamanda olan parallel s.
aynı yatkınlığı olan parallel s.
aynı gruba ait olan fellow s.
her yeri aynı renkte olan isochroous s.
(özellikle yaş, mevki, sınıf açısından) aynı gruba ait olan peer s.
aynı yerde olan co-extensive s.
ait olduğu yapı ile aynı olan self-similar s.
neredeyse aynı olan siamese s.
aynı ebatta olan sized s.
aynı bedende olan sized s.
tümüyle aynı renk olan solid-coloured [uk] s.
aynı ısıda olan synthermal s.
aynı rezonans frekansına sahip olan syntonic s.
aynı frekansta olan synchronously zf.
Colloquial
toplumsal cinsiyeti ile biyolojik cinsiyeti aynı olan kişi cis i.
benim olan aynı zamanda senin, senin olan aynı zamanda benim what's mine is yours, and what's yours is mine expr.
Idioms
aynı kandan/soydan olan akrabaların your (own) flesh and blood i.
aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz sonuçları olan bir durum a mixed blessing i.
aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz yanları olan bir durumun tanımı a mixed picture i.
aynı kandan/soydan olan akrabalar your flesh and blood i.
Formal
aynı tonda olan homotonic s.
Trade/Economic
sahibi veya yönetimi aynı olan kuruluşlar (otel, mağaza, sinema vb.) chain i.
aynı türden birden fazla finansal araç satın alındığında riskin arttığı, döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapmanın tam tersi olan işlem texas hedge i.
aynı meslekten olan kişiler topluluğu profession i.
her ürün için aynı olan maliyetler joint costs i.
bir hisse senedi endeksiyle aynı oranlarda olan büyük hisse senedi grubu basket i.
aynı zamanda olan simultaneous s.
Law
(özellikle aynı ev sahibine sahip olan) kiracılar tenantry i.
aynı ana ve babadan olan kardeşler arasındaki akrabalık bağı whole blood i.
aynı anda iki kişiyle evli olan kimse bigamist i.
Politics
mecliste gelecekteki seçimle yine aynı partinin alacağı kesin olan koltuk safe seat i.
(ingiltere'de) tory partisiyle aynı görüşten olan tory s.
Industry
sahibi aynı olan başka bir şirkete taşeronluk yapma insourcing i.
aynı toplu sözleşmeye tabi olan çalışan grubu bargaining unit i.
Tourism
bitişik odayla aynı duvarı paylaşıp o odaya açılan özel kapısı olan otel odası connecting room i.
Technical
aynı hatta olan depolar inline reservoir i.
devamlı aynı tonda olan malzeme monochrome continuous tone material i.
merkezleri aynı olan concentric circles i.
her noktası aynı potansiyelde olan bölge equipotential i.
dik açılardaki iki düzlemde titreşim süreleri birbiriyle aynı olan esnek çubuklar wheatstone's rods i.
yükleri farklı olup diğer özellikler bakımından aynı olan bir grup temel parçacık multiplet i.
aynı doğrultuda olan collinear s.
aynı eksene sahip olan coaxial s.
aynı fazda olan inphase s.
aynı sınırlara sahip olan conterminous s.
ölçüleri aynı olan commeasurable s.
aynı boyutta tekerlekleri olan equirotal s.
(aynı enerji veya frekans) iki durumu olan degenerate s.
(aynı enerji veya frekans) ikiden fazla durumu olan degenerate s.
Mechanic
yükün asıldığı küçük bir tamburu olup aynı aks üzerinde halat etrafında döndürülerek yükün çıkarıldığı daha büyük bir tamburu olan bir basit vinç whip crane i.
Construction
bir arazi üzerine inşa edilmiş birbirinin aynı olan evler tract house i.
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım dead flat i.
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım straight-of-breadth i.
kristal doğrultusu anayapı ile aynı olan epitaxial s.
Dyeing
ağaçla aynı renkte olan woodtone s.
Aeronautic
mekanik özelliği her yönde aynı olan tabaka isotropic laminate i.
(yörünge) aynı yönde olan posigrade s.
Marine
aynı düzlemde farklı çaplarda iki kasnağı olan palanga makarası thick-and-thin block i.
aynı düzlemde farklı çaplarda iki kasnağı olan palanga makarası fiddle block i.
teknenin burnuyla aynı yönde olan dalga (hareketi) following sea i.
gemideki göz demiriyle hemen hemen aynı boyutta olan bir yedek çapa best bower i.
geminin genel güzergahı ile aynı yönde olan (akıntı) fair s.
başta ve kıçta çektiği su yaklaşık aynı olan (gemi) on-air s.
Medical
aynı kimyasal formülü olan fakat farklı topolojik yapıları olan molekül grubu topoisomer i.
hastalığa neden olan etkene benzer ancak onunla aynı olmayan bir etkenin kullanıldığı tedavi yöntemi homoeotherapy i.
aynı anda olan monochronic s.
yapısı aynı olan (dokular) homologous s.
aynı ilişkiye sahip olan homonymous s.
her parçasında aynı gerilim veya tona sahip olan homotonic s.
çözünen madde yoğunluğu kandakiyle aynı olan isotonic s.
Anatomy
sternum plakası ile aynı yerde olan sternal s.
Pharmaceutics
aynı hukuki kontrollere ve kısıtlamalara tabi olan ilaçların bulunduğu resmi liste schedule i.
aynı hukuki kontrollere ve kısıtlamalara tabi olan ilaçların bulundukları resmi listede belirtilen istismar veya bağımlılık derecelerinden biri schedule i.
Optics
göze aynı görünüp farklı spektral bileşimlere sahip olan iki renk metamerism i.
ışını iki kat kıran bir ortamda yer alan ve düzlemsel ucaylanmış ışığın tüm bileşenlerinin aynı hızla yol aldığı doğrultuya paralel olan eksen optical axis i.
aktinik ve en parlak ışınlar için odağı aynı olan (akromatik mercek) photovisual s.
Printing
sonradan elle eklenecek olan parça yerine konan aynı genişlikte geçici baskı elemanı turn i.
Math
karesinin son basamağı ile aynı olan sayılar circular numbers i.
aynı çizgide bulunmayan noktalarla ilgili olan noncollinear s.
aynı daire içinde olan concyclic s.
aynı daire içinde olan cocyclic s.
her terimi aynı matematiksel derecede veya boyutta olan (gösterim) homogeneal s.
diğer sayılara bölünüp aynı kalanı veren bir sayıya sahip olan modulo s.
kendi alt kümesi ile aynı güçte olan infinite s.
aynı boyuttaki birimlere sahip olup tüm sayılarla ilişkili olan commensurable s.
başlangıcı aynı olan coinitial s.
Geometry
iki sabit noktaya mesafeleri aynı lineer kombinasyona sahip olan noktaların oluşturduğu eğri cartesian oval i.
merkezi küreninki ile aynı olan çember great circle i.
merkezi küreninki ile aynı olan çember great circle of a sphere i.
belirli bir eğriyle belirli bir noktadan teması aynı türdeki diğer eğrilerinkinden daha yüksek dereceli olan eğri osculatrix i.
hem saat yönünde hem de tersi yönünde aynı sayıda köşe veya kenara sahip olan (iki düzgün çokgen köşesi veya kenarı) belirtilen açının karşısında bulunan (dik üçgen kenarı) opposite s.
paralelkenar ile aynı özellikte olan parallelogrammic s.
çapları aynı uzunlukta olan isodiametrical s.
Logic
aynı sözdizimsel ilişkiye dahil olan elemanlar type i.
aynı bireyi mümkün olan her dünyada tanımlayan ifade rigid designator i.
aynı sayıda elemanı olan equinumerous s.
Statistics
(çok değişkenli dağılımda) varyansı diğerlerinin tüm değerleri için aynı olan (değişken) homoscedastic s.
Physics
bileşenlerinin hareketleri dışında her açıdan aynı olan sistemler grubu ensemble i.
atom ve kütle sayısı aynı, enerji düzeyleri ve yarı ömürleri farklı olan birden fazla nüklit arasındaki ilişki isomerism i.
dönme yönü hareket yönüyle aynı olan (parçacık) right-handed s.
yönü birincil akımla aynı olan (ikincil indüksiyon akımı) direct s.
(atomaltı partikül) karşıt parçacığı ile aynı olan self-conjugate s.
Chemistry
aynı kiralite özelliğine sahip olan bir grup molekül homochirality i.
aynı kimyasal bileşimde olup atomlar arası bağlantı yapıları farklı olan moleküller isomers i.
tüm ligantları aynı olan homoleptic s.
aynı madde halinde olan homogeneal s.
aynı bileşenlerin ötektik bileşimindekinden daha az miktarda küçük bileşene sahip olan hypoeutectic s.
aynı kaloride olan isocaloric s.
Biology
organizmada aynı eksen üzerinde birebir karşılığı olan uzuv antimere i.
organizmada aynı eksen üzerinde birebir karşılığı olan uzuv actinomere i.
aynı türden türetilmiş ikiden fazla kromozom dizisi olan bir organizma autopolyploid i.
ekolojik ihtiyaçları aynı olan iki türün aynı anda aynı alanda olamayacağı ilkesi gause's principle i.
ekolojik ihtiyaçları aynı olan iki türün aynı anda aynı alanda olamayacağı ilkesi gause's rule i.
beslenme gereksinimleri ana organizma ile aynı olan mikroorganizma prototroph i.
aynı amino asit için birden fazla kodonu olan redundant s.
aynı işleve sahip fakat farklı evrimsel kökenleri olan analogous s.
aynı işlevi gören ancak farklı evrim kökenli olan analogous s.
aynı spor hücreleri olan homosporous s.
aynı türde olan conspecific s.
genetik yapısı tıpa tıp aynı olan genetically identical s.
aynı türden türetilmiş ikiden fazla kromozom dizisi olan autopolyploid s.
gametleri temelde vejetatif hücrelerle aynı boyut ve yapısal özelliklere sahip olan hologamous s.
(memeli olmayan omurgalılarda) hepsi aynı tipte dişlere sahip olan homodont s.
aynı düzende aynı alellere veya genlere sahip olan homologic s.
aynı düzende aynı alel veya genlere sahip olan homological s.
aynı tip yapıda olan homotypal s.
tüm üyeleri aynı veya benzer yapıda olan monomorphic s.
tüm üyeleri aynı veya benzer yapıda olan monomorphous s.
bir dna veya rna molekülüyle aynı yönde olan downstream s.
(aynı bitki üzerinde) çok sayıda gamet üreten formu olan polyoicous s.
aynı takımdan olan (canlılar) coordinal s.
aynı takımdan olan (canlılar) co-ordinal s.
aynı gene sahip olan syngenic s.
Biochemistry
aynı gen sırasında olan synteny i.
ozmotik basıncı kanla aynı olan solüsyon isosmotic solution i.
Zoology
başı ve vücudu asimetrik, her iki gözü aynı tarafta olan balıkların bulunduğu takımın adı heterosomati i.
aynı türden olan hayvanların kurduğu geçici birlik coalition i.
aynı türden hayvanlar arasında tanıtıcı olan (özellik, renk) episematic s.
Botanic
aynı salkımda hem erkek hem dişi çiçekleri olan, erkek çiçeğe dokunulduğunda havaya polen püskürten orkide türü jumping orchid (catasetum macrocarpum) i.
yuvarlak yaprakları ve aynı büyüklükte mavi veya morumsu pembe çiçekleri olan çok büyük bir nilüfer australian water lily (nymphaea gigantea) i.
aynı çiçekte hem dişi organ hem de erkeklik organı olan çiçekler united flowers i.
avrupa dağlarına özgü beyaz çiçekli, kısa ve aynı boyda dal kümeleri olan çok yıllık bir bitki mossy saxifrage (saxifraga hypnoides) i.
aynı türden olan parçaların doğuştan birleşik olması cohesion i.
çiçekliğinde aynı anda üç farklı seks organı (erkek, dişi ve erdişi) olan trigamous s.
kısa ve aynı boyda dal kümeleri olan (bitki) tufted s.
aynı bitki üzerinde hem erdişi hem de erkek çiçekleri olan andromonoecious s.
her yaprak dizilişinde aynı sayıda yaprağı olan eucyclic s.
eksen ile aynı yönde olan vertical s.
aynı başakçıktaki iki çiçeğinden biri kısır diğeri ise tek eşeyli olan (çimen) hemigamous s.
aynı çiçekte hem erkek hem de dişi organları olan hermaphrodite s.
aynı çiçekte hem erkek hem de dişi organları olan bitkilerle ilgili hermaphroditic s.
aynı bitkinin aynı dalında veya farklı dallarında erkek ve dişi organı olan heteroecious s.
aynı bitkide farklı şekillerde eşey hücreleri olan heteroicous s.
bir salkımındaki tüm çiçekleri aynı cinsiyetten veya hermafrodit olan (bitki) homogamic s.
çiçek boyuncukları aynı uzunlukta olan homostyled s.
aynı uzunlukta boyuncukları olan homostylic s.
çiçek boyuncukları aynı uzunlukta olan homostylous s.
aynı sapın farklı yerlerinde erkek ve dişi üreme organı olan parecious s.
Breeding
aynı veya yakın soyun daha sonraki nesillerinde olan in-and-in s.
aynı veya yakın soyun daha sonraki nesillerinde olan in-and-in s.
Social Sciences
özellikle çin'in hunan bölgesinde yaygın olarak uygulanmakta olan kız çocuklarının aynı yaşta başka kız çocuklarıyla arkadaş edilmesi geleneği laotang i.
toplumsal cinsiyeti ve biyolojik cinsiyeti aynı olan cisgender i.
(abd'nin güneyinde) iç savaş'ta birlik'le aynı tarafta olan eyaletlere özgü dil veya kültür özelliği yankeeism i.
başka biriyle aynı ırk, kültür veya uyruktan olan erkek kinsman i.
başka biriyle aynı ırk, kültür veya uyruktan olan kadın kinswoman i.
Education
farklı akademik programlardan olan aynı sınıf veya yaştaki öğrencilerin öğretmenden danışmanlık almak için bir araya getirildikleri sınıf home room i.
(aynı yıl mezun olan) mezunlar grubu class i.
(aynı yıl mezun olan) öğrenci grubu class i.
Literature
aynı nazım ölçüsünde olan (mısralar) unstopped s.
aynı isimli iki veya daha fazla şeyin daha eskisi olan old s.
Linguistics
aynı biçimde söylenen ancak farklı anlamları olan heteronym i.
aynı gibi görünen ancak farklı anlamları olan ayrı dillerdeki iki kelime false friend i.
eril ve dişil hali aynı olan kelime epicene i.
hem baştan hem sondan okunuşu aynı olan kelime palindrome i.
okunuşu aynı olup anlamı, türetimi veya yazılışı farklı olan kelimelerden her biri homonym i.
aynı kökten olan akin s.
bir ünlü harfle aynı hecede olan (ünsüz harf) nonsyllabic s.
aynı oranda geçerli olan equipollent s.
aynı biçimbirime ait olan bir sesbirim sınıfıyla ilgili morphophonemic s.
aynı biçimbirime ait olan bir sesbirim sınıfına ait morphophonemic s.
aynı biçimbirime ait olan sesbirim sınıfları arasındaki ilişkiler ve bunların oluşumlarını belirleyen koşullara ait veya ilgili morphophonemic s.
aynı söz dizimsel ögelere sahip olan parallel s.
aynı söz dizimsel yapıda olan parallel s.
Religious
iznik konsili'nde geçen tanrı'nın oğlu olan isa'nın baba tanrı ile aynı özde sahip olduğu öğretisini destekleyen hristiyan kimse homoousian i.
aşai rabbani ayinin her gün aynı olan kısmı ordinary of the mass i.
(aynı zamanda ingiliz kilisesi rahibi olan) arazi sahibi squarson i.
tanrı'nın oğlu'nun baba tanrı ile aynı özden veya maddeden olduğuna dair bir iznik konsili doktrinine bağlı olan homoousian s.
tesliste aynı töze sahip olan (baba ve oğul) consubstantial s.
Philosophy
çeşitli kişilerce aynı ölçüde anlaşılabilir olan intersubjective s.
Meteorology
ortalama kış sıcaklıkları aynı olan yerleri harita üzerinde birleştiren çizgi isochime i.
ortalama kış sıcaklıkları aynı olan yerleri harita üzerinde birleştiren çizgilere ait veya ilgili isocheimenal s.
ortalama kış sıcaklıkları aynı olan yerleri harita üzerinde birleştiren (çizgi) isocheimenal s.
Geology
ingiltere'nin dağ ve tepelerinde bulunan ve kuzey amerika'nın alt karbonifer dönemi ile hemen hemen aynı zamana ait olan karbonifer kireç taşı mountain limestone i.
tümü neredeyse aynı eğimde olan tortul kayaç tabakasında genellikle erozyon nedeniyle kırılma disconformity i.
aynı bölgeye ait olan tautozonal s.
çevreleyen kaya katmanı ile aynı yönde eğimli olan cataclinal s.
katılaşmış lav içinde olup aynı püskürük kayacın parçası olan (volkanik parçacık) cognate s.
(tortul malzemeler) aynı büyüklükte olan sorted s.
Military
hala aynı rütbede olan gözden düşmüş subay reformado i.
Hunting
aynı kubuz üzerinde birden fazla kalibrede yivli-yivsiz namluları olan çok amaçlı silah combination gun i.
Sport
krikette kabaca forvet ile aynı hizada olan ofsayt pozisyonu third man i.
aynı anda çeşitli boks organizasyonlarında şampiyon olan boksör undisputed world champion i.
(yarış pisti) başlangıç ve bitiş noktası aynı olan closed s.
Basketball
aynı sene içinde hem ülkesinin liginde şampiyon olan hem ulusal basketbol kupasını kazanan hem de avrupa'da euroleague'i kazanıp üçleme yapan basketbol takımı triple crown i.
Card
aynı renkten olan tüm kartları toplayarak (desteyi) kazanmak establish f.
Music
aynı türden iki notanın zaman değerine sahip olan üç notalık grup tercet i.
aynı türden iki notanın zaman değerine sahip olan üç notalık grup triplet i.
aynı perdede akort edilmiş telleri olan arp wind harp i.
aynı perdede olan unisonant s.
aynı tizlikte olan unisonant s.
aynı tonda olan homotonic s.
aynı tenor veya tonda olan homotonous s.
aynı yönde olan (melodik perde değişimi) direct s.
(makam) otantik makamın çekeniyle başlayıp sonu otantik makamla aynı olan plagal s.
Theatre
aynı yapımın bir önceki gösterisini de izlemiş olan seyirci repeater i.
Photography
orijinaliyle neredeyse aynı tonlarda olan (ardıl görüntü) homochromatic s.
Mythology
(roma mitolojisinde) aynı zamanda satürn'ün karısı olan bolluk ve bereket tanrıçası ops i.
Printery
aynı ad ve yüze sahip olup farklı boyutlarda olan baskı türleri type series i.
aynı ad ve yüze sahip olup farklı boyutlarda olan baskı türleri series i.
metindeki büyük harflerden belirgin şekilde daha büyük olan ancak altı aynı satırda hizalanan harf veya karakter cockup i.
görme engelliler için tasarlanmış olan kabartmalı yazı ile sıradan yazıyı aynı anda üreten bir cihaz diplograph i.
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutça onun üçte ikisi kadar olan ve genellikle dipnotlarda ve kısaltmalarda kullanılan harf small capital i.
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutu küçük harfin gövdesi kadar olan harfler small capital letters i.
Ottoman Turkish
aynı erkekle birlikte olan kadınlar harem i.
Archaic
aynı etki alanına sahip olan commensurate s.
aynı zamanda olan cotemporaneous s.
aynı fikirde olan sooth s.
Ornithology
madagaskar'a özgü nesli tükenmiş olan epiornis ile aynı tür olduğu düşünülen büyük bir kuş rukh i.
Slang
hilebazların kullandığı, iki yüzü de aynı olan yarım peni gray i.
Modern Slang
aynı anda hem dişi hem erkek olan ambigenderous s.
Anthropology
(polinezya'da) aynı anda hem kutsal hem de yasak olan taboo s.
(polinezya'da) aynı anda hem kutsal hem de yasak olan tabu s.